12 Ağustos 2010 Perşembe

Hayır Diyeceğim Çünkü…


İnsanların %90’ı neye hayır veya evet diyeceğinin bilincinde değil. Takım tutar gibi siyasi parti veya lider desteklendiği güzel ülkemde, insanları yönlendirmek o kadar kolay ki. Sağı da aynı solu da.. Bakın şimdi Evet Hayır Mitinglerine. Yok ben memurdum yok ben işçiydim, senin havuzlu villan var benim maaşım şu kadar. İyi güzel hoş da, bunların refarandumla ne alakası var? Gerizekalı halkım  -kimse kusra bakmasın oraya gidip “ooooo, heyyoooooo, yuuuuhhaaaaa” diye bağıran dünyadan habersiz insanların hepsi gerizekalıdır- bunlarla oy verecekse herkes evinde otursun daha iyi.
Tayyip’in havuzlu villasına karşı Hayır diyecek bir adamdan, Kemal’in giydiği gömleklere karşı Evet diyecek bir adamdan Türkiye’ye bir hayır gelmez.

Ben hayır diyeceğim gerekçelerim var. Hemde onlarca..

Evet diyeceğim diyen bir çok arkadaşıma çevreme sordum, kendi çapımda bir araştırma peşindeyim… Bir çoğu “Özgürlükçü Anayasa” olduğu için evet diyeceğim diyor. Ama gel görki şu soruya cevap alamıyorum 80 Anayasasının hangi madde(leri) senin özgürlüklerini kısıtlıyordu? Hangi maddelerin değişeceğini biliyor musun?  Genel cevap “bilmiyorum”.  Bilmediğin görmediğin durumda nasıl bu kadar emin bir şekilde evet diyorsun? Aynı durum hayırcılar içinde söz konusu, Neden Hayır diyeceksin diyorum? AKP Anayasası bu diyor. İncelendin mi? Hayır.


Ben burda maddeleri yazıp görüşlerimi belirteceğim.




Bağıra bağıra HAYIR diyorum





…çünkü yeni anayasa taslağındaki Madde 10daki değişikliği anlamsız ve ileride yapılması olağan insanlık dışı hareketlere kılıf olarak görüyorum.
Eski Madde 10.
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düsünce,
felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
gözetilmeksizin kanun önünde esittir.
Kadınlar ve erkekler esit haklara sahiptir. Devlet, bu esitligin
yasama geçmesini saglamakla yükümlüdür.
Hiçbir kisiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün islemlerinde kanun
önünde esitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Yeni Madde 10.

Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düsünce,
felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
gözetilmeksizin kanun önünde esittir.
Kadınlar ve erkekler esit haklara sahiptir. Devlet, bu esitligin
yasama geçmesini saglamakla yükümlüdür. Bu maksatla
alınacak tedbirler esitlik ilkesine aykırı olarak
yorumlanamaz.
Çocuklar, yaslılar ve engelliler gibi özel surette korunması
gerekenler için alınacak tedbirler esitlik ilkesine aykırı

sayılamaz.
Hiçbir kisiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün islemlerinde kanun
önünde esitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
…çünkü Madde 23 ün kimilerine ülkeden kaçma konusunda kolaylık sağlayacağına inanıyorum.
Eski Madde 23
Herkes, yerlesme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerlesme hürriyeti, suç islenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik
gelismeyi saglamak, saglıklı ve düzenli kentlesmeyi
gerçeklestirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç sorusturma ve kovusturması sebebiyle ve
suç islenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
Vatandasın yurt dısına çıkma hürriyeti, vatandaslık ödevi ya da
ceza sorusturması veya kovusturması sebebiyle sınırlanabilir

Yeni Madde 23

Herkes, yerlesme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerlesme hürriyeti, suç islenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik
gelismeyi saglamak, saglıklı ve düzenli kentlesmeyi
gerçeklestirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç sorusturma ve kovusturması sebebiyle ve
suç islenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
Vatandasın yurt dısına çıkma hürriyeti, ancak suç sorusturması
veya kovusturması sebebiyle
hâkim kararına baglı olarak sınırlanabilir.
…çünkü Madde 84 ün son fıkrasının kaldırılmasını suçluyu serbest bırakmaya yönelik teşebbüs olarak görüyorum.
Parti kapatmak ne kadar zorlaşsa da(!) ki bunu demoktratik açıdan doğru buluyorum, kesin olarak olarak kapatılan partinin mensupları suçlu olmalarına rağmen milletvekillikleri düşmeyecek. Partiyi kapatmanın manası nedir o zaman?
Eski Madde 84
….
Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep
oldugu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya iliskin
kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilligi, bu
kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandıgı tarihte
sona erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskanlıgı bu kararın
geregini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar.
Yeni Madde 84
Son fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.
…çünkü Madde 145, 149 ,159 … ve bir sürü yargı konusundaki değişik maddelerinin tamamını mantıksız  buluyorum. Yargının bağımsızlığı ortadan kalkacak Türkiye Cumhuriyeti’nde yargı varolan siyasi iktidarın kısmi veya tamamen egemenliği altına girecektir.
Maddelerde yer alan Adalet Bakanlığı ve Müşteşarları tarafından kontrol edilir ibaresi yargının siyasi bir güç olacağını gösteriyor.

Yargının bağımsızlığını yitirmesi ve Türkiyedeki güçlerin yumşak ayrılığı ilkesi tamamen oligarşi sisteme dönmek üzeredir. Yasama(Meclis) , Yürütme(Bakanlar Kurulu) ve son düzeniyle Yargı var olana siyasi düşüncenin altına gireceğinden, yakında yönetim sistemimiz Cumhuriyet altında OLİGARŞİ olarak değişecektir.

Yeni anayasa ÖZGÜRLÜKÇÜ değil, bilakis özgürlükleri kısıtlamaya yönelik madde ve düşünceler içermektedir. Özgürlükçü anayasada Devlet yargıyı buyruğu altına almak istemez. Kendi gibi düşünen vatandaşları savunup karşıt görüşlerin yok olmasını istemez.
Özgürlükçü ve demoktarik anayasada,
  • Dokunulmazlığın kaldırılması
  • Güçlerin ayrılığı ilkesinin tam benimsenmesi
  • Askeri gücün bir siyasi güç olarak kullanılmasını önlenmesi
  • Suçlunun ve güçlünün savunulması değil halkın eşitliğini sağlaması
  • İnsanların sosyal kültürelve fiziksel ihtiyaçlarının koşulsuz olarak sağlanması
  • Sosyal devlet anlayışına göre eğitimin sağlığın ulaşımın ücretsiz hale getirilmesi
  • Karşı görüşe sahip insanların fikirlerini açıkca ifade edebilmesini kolaylaştıracak maddeler bulunmalıdır.
Oysaki şu an oylanması gündemde olan sözde özgürlükçü demoktratik sivil anayasamızda bu maddelerin hiç biri bulunmamakla birlikte tamamen ters görüşlerler hakimdir. Sivil anayasa belirli bir zümrenin hazırlatıp kabul ettiği anayasa değildir.


Ben sonuna kada hayır diyeceğim bunlarda gerekçelerim. Yazmadığım o kadar cok madde var ki. akp.org.tr’den eriştiğim PDF dökümanında yeni ve eski anayasanın farklarını göstermektedir. İsteyen arkadaşla şu linkten download edip inceleyebilirler. Aslında oy verecek olan herkesin bunu incelemesi gerek ama gel görki okuyan toplumdan büyüklerimiz pek hazetmez. Koyun gibi güdülmek lazım.

1 yorum:

Popüler olurum belki ..